7 Aralık 2012 Cuma

Kahve Demişken...

Ve... 

Hazır yeri gelmişken, 

Los Angeles'taki Pasifica Enstitüsü tarafından düzenlenen ve çok sayıda üst düzey misafirin katıldığı 6. Diyalog ve dostluk yemeğinde büyük beğeni toplayan "Türk Kahvesi Sunumu".




KAHVE TÜCCARI

Orjinal isim: The Coffee Trader

Yazar: David Liss
Yayın Evi: Literatür Yayıncılık / Tarihsel Romanlar Dizisi
Yayın Yılı: 2004
Çeviren: 489
Sayfa Sayısı: 489



Arka Kapak:


Amsterdam'ın Portekiz Yahudilerinden bir tüccar olan Miguel Lienza da bu gerçeğin farkındadır.Şeker piyasalarındaki ani bir düşüşle her şeyini kaybeden genç tüccarı yıkımdan kurtarabilecek tek şey kahvedir.Böylece Miguel, Yahudi cemaatini çok sıkı kurallarla yöneten Ma'amad'a karşı çıkmak pahasına kendisine son bir şans sunan çekici Hollandalı bir kadınla, Geertruid Damhuis'le ortaklık kurar.


Ancak dünyanın ilk borsasında göz açıp kapayıncaya kadar servetler kazanıp kaybedilmektedir, üstelik dostların bile gizli hesaplar içinde olduğu bir kentte, yalanı, hileyi ve onca tehlikeyi aşıp kahve ticaretini ele geçirmek hiç de kolay olmayacaktır, kahvenin büyüsüne ve Yahudi tüccarın zekasına rağmen...


***
Kahve tiryakisi olarak severek okuduğum, kütüphanemde bulunmasından mutluluk duyduğum bir roman. 

Bu kitapla beni tanıştıran, blogunu severek takip ettiğim thalassapolis'e teşekkürler ederim:) 

Kasım 2010'da okuduğum ve bu kadar sevdiğim halde buraya yazmakta neden böyle geciktiğim konusuna gelince... Hiç bir fikrim yok:)

Kahve Tüccarı, borsa dünyasında dönen entrikalar ve kahvenin bir içecek olarak keşfi üzerine yazılmış tarihi bir roman. 
Avrupa'da kahvenin sadece tıbbi amaçlı kullandığı, 1650'li yıllarda Hollanda'da yaşayan yahudi tüccar Miguel Lienzo'nun öyküsünü akıcı, sakin bir dille anlatıyor. Yormuyor, germiyor, bittiğinde tadı damağınızda kalıyor. 




KULAK MİSAFİRİ


(Elli Karakter)
Orjinal isim: Ohrenzeuge Fünfzig Charaktere

Yayınevi: Payel
Yayın Yılı: Almanca-1974, Türkçe-1994
Çeviren: Şemsa Yeğin
Sayfa Sayısı: 143

Arka Kapak: 

Kulakmisafiri'nin elli sabit fikirlinin hızlı kalem darbeleriyle çizilmiş portrelerinden oluştuğu söylenebilir. Canetti nin bu yapıtı, yirmili yaşlarında yazmayı tasarladığı ve delileri anlatan roman dizisinin imbikten geçirilmiş kısacık bir özetini andırıyor. Körleşme de sabit fikirlileri gözlemleme ve betimleme ustası olarak karşımıza çıkan Canetti, bu kez başka bir dünyada farklı ve de sabit fikirli insanların, kapsüller içinde yaşayan insanların hayal ya da kuruntularıyla yarattıkları dünyaları anlatıyor bize. 

Kolay okunan bir kitap olmadığı konusunda uyarır, salim ve de sakin kafayla okumanızı tavsiye ederim.
Kitabı size anlatmak yerine bu kez, uzun ve açıklayıcı önsözünden alıntılar yapmak istiyorum:

Önsözden:
...
"Kulakmisafiri'ndeki karakterlerin pek azı hemen ve de kolayca anlaşılabilecek nitelikte. Pek az başlık, onu izleyen metin ya da anlatılan karakter hakkında okura ipucu verebiliyor. Hatta, "Kör" "Kulakmisafiri" gibi anlaşılması kolay ya da yerleşik sözcüklerden oluşan başlıklar da metinle beklenen bağlantıyı hemen kurabilen, okura anlama kolaylığı sunan başlıklar değil."
...
"Yazarın bu kitabının anlaşılmasındaki zorluk, belki de metinlerin basit oluşlarında yatmakta. Okur,ilk elde metni hemen anladığını, garip bir gerçekliği kavradığını sanıyor, ama bu gerçekliği tekrar dile getirmekte aynı kolaylıkla karşılaşmıyor."
...
"Son tümceler, belki de okura en çok yardımcı olan söylemlerden oluşuyor. Sonuç olarak betimlenen kişilikler, özelliklerinin sıralanmasıyla değil, fikirlerin yarattığı imgelerle çiziliyorlar."

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...